Top Ad unit 728 × 90

Konularımız

random
[post_ad]

Anadolu kavağı

Kavak çarşısının dükkanları hava bekleyerek geceleyen gemicilerin alışveriş edebilmeleri için sabaha kadar açık bulunurdu. Hal böyle olunca işte ve kazançta hareket ve bereket fazla olurdu köyde. Çok yaşlı büyük çınarlara evvelce kavak denildiği ve bu nedenle köyün adının Anadolu Kavağı olduğu rivayet edilir.Eminönü’nden kalkan gemilerin yaptığı Özel Boğaz Gezisi’nde son durak Anadolu Kavağı. Karadeniz ve Marmara’nın bağlantı noktasına kurulmuş olan tepedeki büyük Bizans–Ceneviz Kalesi kalıntıları, muhteşem bir manzaradan gelen geçeni seyrediyor. Beykoz’dan ağaçlıklı bir bölgeyle ayrılan bu balıkçı kasabasının ana meydanı Boğaz gezginlerine hizmet veren balıkçı restoranlarıyla dolu.
Boğaz’ın iki yakasındaki Rumeli Hisarı ve Anadolu Hisarı’nda olduğu gibi, Rumeli Kavağı ve Anadolu Kavağı da birbirine yarenlik eder. Efsaneye göre, Argonatlardan JasonAltın Postu bulup Karadeniz’in sonundaki Colchis’ten (Bugünkü Gürcistan) döndüğünde şükranlarını ifade etmek için her iki yere de sunak yaptırmış. Zamanla sunakları tapınaklar izlemiş. Asya yakasındaki tapınak, antik Yunan’daki on iki tanrı ve tanrıçaya mabet olmuş. Denizciler Karadeniz’e açılmadan önce burada durup Zeus Ourious’a (İyi Rüzgarların Zeus’u) adaklar adamışlar. Kaleye iskeleden 20-30 dakika içinde çıkıp gemilerin Boğaz’a giriş ve çıkışlarını seyredebilirsiniz.Yokuş ve merdivenler biraz dik, aklınızda olsun. Kale civarında güzel manzaralı kafeler bulunuyor.Anadolu Kavağı ’nın adını bir zamanlar burada yetişen kavak ağaçlarından aldığı düşünülüyor. “Kavak” sözcüğünün “kav” kökünden geldiği ve anlamının da “kapamak, tutmak” olduğu düşünüldüğünde bölgenin ismini, Karadeniz’in Boğaz’la birleştiği yerde üstlendiği “sınır” noktası rolünden de almış olması muhtemel. Bizanslılar bu kaleleri güçlendirip Karadeniz girişinde vergi noktası olarak kullanmışlar. Anadolu Kavağı ’nda daha çok teknelerin yanaştığı iskelenin hemen ardında yaşanan hayat gayet sakin, etraf ise balık restoranlarıyla dolu. Meydanda XVIII. yüzyıldan kalma, oymalı Cevriye Hatun Çeşmesi bulunuyor.

Midillili Ali Reis Camii
Anadolu Kavağı ’ndaki bu küçük caminin yapımı 1593 senesine dayanıyor. Yaptıran Midillili Hacı Ali Reis, caminin hemen yanında yer alan türbesinde yatıyor. XX. yüzyılda yeniden yapılan binanın mimari pek bir özelliği yok. Bahçesinde birkaç eski mezar taşı bulunuyor.
Boğaz’ın Asya yakasına, bu kalenin ne zaman inşa edildiğine dair kesin bir kanıt yok ama şehri Bizanslı Palaeolog Hanedanı’nın yönettiği dönemde yapıldığı sanılıyor. İç duvarlardan birinin üstündeki bir haç ve etrafındaki dört “b”nin (“basileus” yani imparatorun “b”si) hanedanın sembolü olduğunu düşünmek mümkün. Anlamı da “O ki, krallara hükmetmiş, kralların kralı”. 1352’de Cenevizliler kaleyi ele geçirmiş ve gümrük vergisi almaya başlamış. 1452’de Fatih Sultan Mehmed her iki kaleyi de fethetmiş, ancak kullanılmayan kaleler zamanla harabeye dönmüş.

Kalenin adını ya Yunanca “dağ” anlamına gelen “oros” tan ya da “iyi rüzgarlar” anlamına gelen “ourios”tan aldığı düşünülüyor. Günümüzde Rumeli Hisarı çok daha etkileyici görünebilir ancak altın çağlarında Yoros Kalesi onun iki katı büyüklüğüyle Boğazdaki en büyük kaleymiş.
Yazın Anadolu Kavağı ’na her gün Eminönü’nden üç gemi (www.ido.com.tr) kalkıyor. Ayrıca Sarıyer’den saat başı hareket eden tekneleri de kullanabilirsiniz. Bunun dışında Üsküdar’dan 15A no’lu otobüs sahilden buraya geliyor. Poyrazköy’e ise Beykoz’dan minibüsler kalkıyor.

Editör ve fotoğrafçı Emrullah Yıldız 

Hiç yorum yok:

All Rights Reserved by Beykoz Rehberi © 2023 - 2024
Powered By Ebubekir Bastama(EBS), Designed by EÇK Yazılım

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.